Adres: Altunizade Mah. Yetimhane Sk. No: 8/3 Üsküdar – İstanbul
0 (216) 530 31 25
0 (216) 530 31 74

Dünya Sağlığı’na Mikrobiyal Yanıtlar

“It is the microbes that will have the last word.”

Louis PASTEUR (1822-1895)

İklim değişikliğinin insanlar ve doğa üzerindeki etkileri giderek daha belirgin hale gelmektedir.

İçinde yaşadığımız Antroposen’ de iklim değişikliği Dünya’ daki çoğu canlıların (henüz keşfedilmemiş olanlar da dahil) hayatlarını etkiliyor. İnsan faaliyetlerin ve iklim değişikliğinin “görünmeyen çoğunluğu” oluşturan Mikrobiyal yaşamları nasıl etkilediğini ortaya koymak ve mikroorganizmaların iklim değişikliği biyolojisindeki merkezi rolünü ve küresel önemini belgelemek için Nature Dergisinde “Mikrobiyolog’ ların İnsanlığa Uyarısı” konsensüsü yayınlanmıştır. Konsensüs’ te, insanlığın, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için gerekli olan mikroorganizmaların iklim değişikliğine cevaplarına bağlı olacağına dikkat çekilmektedir [Cavicchioli ve ark., 2019].

İnsanoğlunun yakın geleceğine etki edecek bazı problemler ve yanıtları;

  1. Gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığı olan riskler nelerdir?

Birçok kanıt göz önünde bulundurulduğunda insanların Dünya üzerinde etkisi şüphe götürmez kesinliktedir. Atmosfer ve okyanuslar ısındıkça, Kuzey Kutup Denizi buzullarında azalma meydana gelmekte ve bu duruma deniz seviyesinin yükselmesi eşlik etmektedir. İklim değişikliğinin insanlar ve doğa üzerindeki etkileri giderek daha belirgin hale gelmektedir. Benzeri olmayan sel, sıcak hava dalgaları ve orman yangınlarının milyarlarca dolarlık zarara sebep olmaktadır. Habitatlar, değişen sıcaklıklara ve yağış şekillerine tepki olarak hızla değişmektedir. Örneğin, 2000’lerde ve 2010’ların başlarında daha yavaş olan ısınma süresi, 2014-2015 yılları arasında hızla artarak dramatik bir sıcaklık sıçraması ile sona ermiştir. 2014 yılına kadar artmakta olan Antarktika deniz buz miktarı, 2014’te azalmaya başlayarak 2017’de rekor bir seviyeye ulaşmıştır.

Marsh&McLennan Şirketler Grubu’nun desteğiyle Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan 2020 Küresel Riskler Raporu’nda, “Dünya’nın gelecek 10 yılını en fazla etkileyecek küresel riskleri, iklim değişikliği ve iklim değişikliğine bağlı çevresel olaylar oluşturacaktır” olarak belirtilmektedir. Buna göre, “aşırı hava olayları”, “iklim değişikliğiyle mücadele ve uyumdaki başarısızlık”, “doğal afetler”, “biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı” ve “insan kaynaklı çevresel zarar ve afetler” gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığı en yüksek 5 risk olarak öne çıkmaktadır. Gelecek 10 yılda etkisi en yüksek olacağı düşünülen temel riskleri ise “iklim değişikliğiyle mücadele ve uyumdaki başarısızlık”, “kitle imha silahları”, “biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem tahribatı”, “aşırı hava olayları” ve “su krizi” oluşturacaktır. Zürih Sigorta Grubu Risk Sorumlusu Peter Giger, Biyolojik çeşitliği olan ekosistemlerin, önemli miktarda karbon depoladığı ve yıllık “33 trilyon dolar” fayda sağladığını vurguluyor [WEF, 2020]. Kısaca özetlemek gerekirse, önümüzdeki 10 yılın odak noktası çevresel tehditler olacaktır.

  1. Okyanus asitlenmesi nedir ve neden önemli?

Okyanus kimyasının doğrudan gözlemleri, deniz suyunun kimyasal dengesinin daha asidik bir duruma (düşük pH) kaydığını göstermiştir. Bazı deniz organizmaları (mercanlar ve bazı kabuklu deniz ürünleri gibi), asit içinde daha kolay çözünen kalsiyum karbonattan oluşan kabuklara sahiptir. Deniz suyunun asitliği arttıkça, bu organizmaların kabuklarını oluşturmaları veya muhafaza etmeleri zorlaşır.

Asidifikasyon ayrıca okyanuslardaki besinlerin ve diğer birçok elementin ve bileşiğin döngüsünü de değiştirir ve deniz ekosistemleri ve gıda ağı üzerinde henüz belirlenecek etkileriyle türler arasındaki rekabet avantajını değiştirmesi muhtemeldir.

  1. İklim değişimi biyolojisinde mikroorganizmaların merkezi ve küresel önemi nedir?

 

Mikroorganizmalar, hayat biyosferin destek sistemidir. Deniz ve kara biyomlarında ve tarımsal, endüstriyel atık ve sağlık sektörlerinde sera gazı artışı dahil çok faktörlü etkiye sahiptirler. Tüm çok hücreli organizmaların mikrobiyal yaşama ihtiyacı vardır. Karbon ve nitrojen döngülerinde merkezi roldedirler. Çevresel değişkenlere, stres faktörlerine karşı mikrobiyal yanıtlar; metabolik, genetik, fizyolojik değişimler olmaktadır. Mikrodünyada virülans faktörlerin artması insan sağlığı ve refahını doğrudan etkilemektedir [Cavicchioli ve ark., 2019].

  1. İklim değişikliği vektör kaynaklı hastalıkların oluşumunu ve yayılımını nasıl etkiler?

Seyahat ve ticaret, insanları vektörlerle daha sık temas ettirirken, iklim ve diğer çevresel değişiklikler dünyaya yayılmalarını sağlar. Son yıllarda, vektör kaynaklı hastalıklar yeni bölgelere taşındı: Bir zamanlar tropik ve subtropikal bölgelerle sınırlı olan birçok hastalık şimdi ılıman bölgelerde giderek daha fazla görülüyor. Vektör kaynaklı hastalıklar, tüm Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bölgelerinde devam eden hastalık veya salgınlara neden olmaktadır.

Gelecekte, vektörlerin coğrafi dağılımı, ortalama sıcaklıklardaki artışla, hepsinden öte, termal genliklerde, yağış düzenlerinde ve aşırı olayların (kuraklık, sel, vb.) meydana gelmesinden daha az değişecektir. Ancak, bu az çok öngörülebilir iklim değişikliklerinin vektör hastalıklarının gelişimi üzerindeki etkisinin ölçülmesi zordur. İklimsel bozuşma, insanların neden olduğu çevresel değişikliklerin sadece küçük bir kısmıdır: ormansızlaşma, kentleşmeyi arttırma, suya erişim ve ticaret ve taşımacılığın küreselleşmesi aynı zamanda vektörlerin ve patojenlerin geliştiği ve adapte olduğu ortamlardaki hızlı değişime katkıda bulunur.

Mikrobiyoloji okuryazarlığı’ nın toplumda yaygınlaştırılması!

 

Çevre Mikrobiyolojisinde lider bilim insanlarından olan Prof. Dr. Kenneth Timmis ve arkadaşlarının 2019 da yayınladıkları yayında, Biyosferin yaşam destek sistemi olan mikroorganizmaları anlayabilmek ve gezegenimizin sağlığını iyileştirebilmek için başlıca problemlerden biri, toplumda mikrobiyoloji okur-yazarlığına olan acil ihtiyaç olduğu bildirilmiştir. Timmis’ e göre bireyler ve sorumlu kuruluşlar, planlama ve ilgili politikaları oluştururken aldıkları kararlarda ulusal ve gezegen sağlığını da değerlendirmeyi dikkate almaları gereklidir. Ancak karar vericiler ve genel popülasyonu oluşturan alt gruplarda -mikrobiyoloji okuryazarlığı- yoksunluğu insanoğlu ilgili mikrobiyal faaliyetler hakkında bilgiyi, hayatımızı nasıl etkilediğini ve insanlığın yararına nasıl kullanılabileceği gibi konuların önemi göz ardı edilmektedir. Mikrobiyal aktivite etkilerini içeren kararlar, çoğu zaman net değildir ve mevcut bilgiler, bazen önyargılı ve genellikle eksiktir. Bu da belirsizliğe sebep olmaktadır. Sonuç olarak, kanıta dayalı “en iyi” kararlar bile, öngörülemeyen, planlanamayan ve bazen istenmeyen sonuçlara yol açmaktadır. Çevre Mikrobiyologları, toplumdaki mikrobiyoloji okuryazarlığının, bilinçli kişisel kararların yanı sıra hükümet ve işletmelerde politika geliştirme ve yapımında sosyal paydaşlar için de vazgeçilmez olduğuna vurgu yapıyor! Genel eğitimde güncel müfredata temel mikrobiyal faaliyetleri içeren konuların da ilave edilmesi çocukluktan yetişkinliğe geçiş için çok önemlidir ve genel eğitim sırasında edinilmelidir. Mikrobiyoloji okuryazarlığı, dünya vatandaşı iş tanımının bir parçası olması gerekmektedir. Çalışmayı yapan bilim insanları, insanlığın ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu büyük zorlukların, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin günlük hayatımızı nasıl etkilediklerini içeren Mikrobiyoloji okuryazarlığının toplumda, eğitim müfredatına dahil edilmesiyle, okul öncesi seviyeden liseye kadar her yaş için uyarlanabilen temel mikrobiyal kavram ve formatı öneriyor. Bilim insanları, Mikrobiyologları, mikrobiyoloji öğrenen toplulukları ve mikrobiyoloji okuryazarlık profesyonellerini, temel konsepti geliştirmeye yardımcı olacak, çocuk dostu, ilgi çekici öğretim araçları ve materyaller için fonlar araştırıyor ve geliştiriyor. En önemlisi de bu girişimin etkisini genişleterek, politika belirleyiciler, işletme liderleri, hükumet ve sivil toplum kuruluşlarını bu yaklaşıma katılmaya ve katkıda bulunmaya ve desteklemeye davet etmektedir. Toplumdaki mikrobiyoloji okuryazarlığı gerçeğe dönüşmeli… [Timmis ve ark., 2019].

İNSECTAGEDDON- EKOSİSTEM’ LERİN YIKICI ÇÖKÜŞÜ

İnsanlığa Kritik Uyarı: Böcekleri Öldürmekten Vazgeçin!

İnsanlar da dahil tüm türler, hayatta kalmak için doğadaki hassas yaşam dengesine bağlıdır [Borenstein, 2019]. Ancak biyolojik çeşitlilik- türler, türler ve ekosistemler arasındaki çeşitlilik- insanlık tarihinin diğer dönemlerinde olduğundan çok daha hızlı azalmaktadır [IPBES, 2019]. İnsan aktiviteleri nedeniyle %83 vahşi memeli türü ve bitki türleri yarısı kaybedilmiştir [Bar-On ve ark., 2018]. Ayrıca önemsenmeyen ve insan hayatı için değeri çok göz önünde bulundurulmayan böcekler de diğer canlılar ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Bilim insanları, mevcut böceklerin yok olma krizinin, endişe verici boyutta olduğunu dair insanlığa uyarıda bulunmaktadır [Cardoso, 2020a; 2020b]; Dünya’ da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 1 milyon hayvan ve bitki türünün yarısı böceklerden oluşmaktadır ve böceklerin yok olmaları insanlık için felaket olacaktır!

Altıncı Toplu Yok Oluş Kapıda!

Finlandiya Doğal Tarih Müzesi’nden Biyolog Pedro Cardoso, AFP’ de verdiği röportajda son yarım milyar yılda altıncı toplu yok oluşun kapıda olduğunu bildirmektedir. Böceklerin sayısının giderek azaldığını ve böcek nesillerinin tehlikeye atıldığı unsurlar arasında yaşam alanlarının yok olması ve toprakların tarım ya da yerleşim alanlarına dönüştürülmesini gösteren araştırmacılar; hava kirliliği, böcek ilaçları, istilacı türlerin artması, aşırı sömürü ve iklim değişikliğini de bu unsurlar arasına ekledi. İnsan kaynaklı etkilerin sonuçları; biyokütle, çeşitlilik, benzersiz geçmiş, fonksiyonlar ve etkileşim ağlarını kaybetmektir [Cardoso, 2020a; 2020b; Samways ve ark., 2020; Sánchez-Bayo ve ark., 2019]. Kelebeklerin, böceklerin, karıncaların, arıların, yaban arılarının, sineklerin ve yusufçukların azalması kendi ölümlerinin çok ötesinde sonuçları vardır. Cardoso’ nun bahsettiği, birçok böcek türü, tozlaşma, besin döngüsü ve haşere kontrolü de dahil olmak üzere vazgeçilmez hizmet sağlayıcılarıdır. Bu türlerin yok olması, insanlık açısından temel ve yerine konmayacak hizmetlerin kaybına yol açar. Bu “ekosistem hizmetleri” sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde yılda 57 milyar ABD doları (52 milyar Euro) değerindedir. Küresel olarak, IPBES olarak bilinen BM biyolojik çeşitlilik bilim paneline göre, böcek tozlaşması gerektiren ürünlerin ekonomik değeri yılda en az 235-577 milyar ABD dolarıdır. Bilim adamları böcek türlerinin sayısını yaklaşık 5,5 milyon olarak tahmin ediyorlar. Bunların sadece beşte biri tanımlanmış ve adlandırılmıştır. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi [Komonen ve ark., 2019], var olduğu bilinen bir milyondan sadece 8,400 böcek türünü değerlendirmiştir. Cardoso’ ya göre “Tehdit altındaki ve nesli tükenmiş böcek türlerinin sayısı, pek çoğu nadir görülen türler veya henüz tanımlanmayan türler olduğundan, acımasızca göz ardı edilmektedir. Dünya yüzeyinin yüzde 2,5’ini kaplayan “sıcak noktalar” da yerli bitki ve vertebrat türlerinin yarısı sadece üç düzine biyoçeşitlilikte bulundu. Bu sıcak noktalar büyük olasılıkla endemik böcek türlerini de benzer bir yüzdesini barındırıyor.” diyor

Böceklerin yaşamını sürdürmesine yardımcı olacak bazı fikirler [Samways ve ark., 2020]

Hepimiz azalan böcek popülasyonlarının korunmasına yardımcı olacak bir şeyler yapabiliriz.

  1. Bahçenizi sık sık biçmekten kaçının; doğanın büyümesine ve böcekleri beslemesine izin verin.
  2. Yerli bitkileri ekin; Birçok böceğin hayatta kalmak için sadece bunlara ihtiyacı vardır.
  3. Pestisitlerden kaçının; en azından kendi arka bahçeniz organik olsun.
  4. Yaşlı ağaçları, kütükleri ve ölü yaprakları yalnız bırakın; sayısız türe ev sahipliği yaparlar.
  5. Yuvaları olabilecek küçük yatay deliklere sahip bir böcek oteli inşa edin.
  6. Karbon ayak izinizi azaltın; bu, böcekleri diğer organizmalar kadar etkiler.
  7. Koruma kuruluşlarında destek ve gönüllü olma.
  8. Yerli hayvanlara zarar verebilecek canlı hayvanları veya bitkileri almayın veya vahşi doğaya serbest bırakmayın.
  9. Küçük canlılardan daha fazla haberdar olun; hayatın hep küçük tarafına bakın.

TEK SAĞLIK yaklaşımı- sağlığa çok boyutlu bir yaklaşım

Tek sağlık yaklaşımı yeni gündeme gelmiş olmakla birlikte, İngiliz Botanikçi Sir Albert Howard 1900 yıllarda “Toprağın, bitkinin, hayvanın ve insanın sağlığı bir ve bölünmezdir” olduğunu vurgulamıştır.

Dünya Sağlık Örgütü’ ne (DSÖ) göre tek sağlık yaklaşımı; insanlar, hayvanlar ve çevremiz için en uygun sağlık elde etmek amacıyla yerel, ulusal, bölgesel ve küresel ölçekte çalışılan çoklu disiplinler arası anlayış, ortak çaba ve düşünce sistemidir. “TEK SAĞLIK” kavramı, insan sağlığının, etraflarındaki hayvanların ve çevrenin sağlığına bağlı olduğunu kabul eder. Tek Sağlık kavramı, insanlar, hayvanlar ve çevre için sağlık hizmetinin tüm alanlarında disiplinler arası iş birliğini ve iletişimi artırmak için küresel bir stratejidir. TEK SAĞLIK yaklaşımı, hastalıkların insanlar, hayvanlar ve çevre arasında nasıl paylaşıldığını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Çoğu durumda, hayvanlar ve insanlar aynı mikroplar tarafından enfekte edilir. Çünkü onlar (hayvanlar ve insanlar) aynı eko sistemi paylaşıyorlar. Bu durumda, sadece bir sektörün çabaları sorunu önlemek veya çözmek için yeterli değildir. Aynı şekilde, sadece bir sektör, insan veya hayvan sektörüne odaklanması da sorunu çözmek için yeterli değildir.

Dr. Nursel KIRATLI YIMAZÇOBAN

Sakarya Ünv., Çevre Müh. Böl. /Sakarya Uygulamalı Bilimler Ünv., Çevre Koruma Teknolojileri Böl.

E-posta: nkiratli@gmail.com

 

Kaynaklar:

Atte Komonen, Panu Halme, Janne S. Kotiaho. 2019. Alarmist by bad design: Strongly popularized unsubstantiated claims undermine credibility of conservation science. Rethinking Ecology. 4: 17 DOI: 10.3897/rethinkingecology.4.34440

Bar-On, Y. M., R. Phillips, and R. Milo. 2018. The Biomass Distribution on Earth. PNAS 115 (25): 6506–11. https://doi.org/10.1073/pnas.1711842115

Borenstein, S. 2019. “UN Report: Humans Accelerating Extinction of Other Species”. AP News. Erişim tarihi: 11.05.2019. https://www.apnews.com/aaf1091c5aae40b0a110daaf04950672

Pedro Cardoso, University of Helsinki. (2020a, February 10). Scientists warn humanity about worldwide insect decline: They also suggest ways to recognize and avert its consequences. ScienceDaily. Erişim Tarihi: Mayıs 10, 2020; www.sciencedaily.com/releases/2020/02/200210074240.htm

Pedro Cardoso, Philip S. Barton, Klaus Birkhofer, Filipe Chichorro, Charl Deacon, Thomas Fartmann, Caroline S. Fukushima, René Gaigher, Jan C. Habel, Caspar A. Hallmann, Matthew J. Hill, Axel Hochkirch, Mackenzie L. Kwak, Stefano Mammola, Jorge Ari Noriega, Alexander B. Orfinger, Fernando Pedraza, James S. Pryke, Fabio O. Roque, Josef Settele, John P. Simaika, Nigel E. Stork, Frank Suhling, Carlien Vorster, Michael J. Samways. Scientists’ warning to humanity on insect extinctions. Biological Conservation, 2020b. 108426 https://doi.org/10.1016/j.biocon.2020.108426

Cavicchioli, R., Ripple, W. J., Timmis, K. N., Azam, F., Bakken, L. R., Baylis, M., … & Crowther, T. W. 2019. Scientists’ warning to humanity: microorganisms and climate change. Nature Reviews Microbiology, 17(9), 569-586.

Michael J. Samways, Philip S. Barton, Klaus Birkhofer, Filipe Chichorro, Charl Deacon, Thomas Fartmann, Caroline S. Fukushima, René Gaigher, Jan C. Habel, Caspar A. Hallmann, Matthew J. Hill, Axel Hochkirch, Lauri Kaila, Mackenzie L. Kwak, Dirk Maes, Stefano Mammola, Jorge A. Noriega, Alexander B. Orfinger, Fernando Pedraza, James S. Pryke, Fabio O. Roque, Josef Settele, John P. Simaika, Nigel E. Stork, Frank Suhling, Carlien Vorster, Pedro Cardoso. 2020. Solutions for humanity on how to conserve insects. Biological Conservation. 108427 https://doi.org/10.1016/j.biocon.2020.108427

Francisco Sánchez-Bayo, Kris A.G. Wyckhuys. 2019.  Worldwide decline of the entomofauna: A review of its drivers. Biological Conservation. 232: 8 DOI: 10.1016/j.biocon.2019.01.020

Timmis, K., Cavicchioli, R., Garcia, J. L., Nogales, B., Chavarría, M., Stein, L., … & de Lorenzo, V. 2019. The urgent need for microbiology literacy in society. Environmental microbiology, 21(5), 1513-1528.

IPBES (Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services). 2019.

World Economic Forum (WEF), The Global Risks Report 2020, 15 Ed., 2020

World Health Organization, & UNICEF. 2017. Global vector control response 2017-2030.