Adres: Altunizade Mah. Yetimhane Sk. No: 8/3 Üsküdar – İstanbul
0 (216) 530 31 25
0 (216) 530 31 74

5 Haziran Dünya Çevre Günü Bildirisi

Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında kabul edilen ve maalesef bu yıl da geçen yıl olduğu gibi COVİD-19 salgını gölgesinde geçen ve “Ekosistem Restorasyonu” temasıyla kutlanmakta olan “Dünya Çevre Günü”nün, çevreye karşı daha sorumlu bireylerin ve toplumların oluşmasına vesile olmasını diliyoruz.

Çevresel Ekosistemi tahrip etmeden, sürdürülebilir yönetiminin geliştirilerek korunması, gelecek nesillerimiz için hayati önem taşımaktadır. Toplum ve devlet olarak, “Koruma-kollama ve sorumluluk bilinciyle kullanma” düsturundan hareket etmek, çocuklarımıza örnek aileler olmak, ilkokuldan itibaren çevre ahlakına yönelik eğitimler vermek gibi çok önemli sorumluluklar taşımaktayız. Deniz, atmosfer, orman gibi çok boyutlu ve kompleks çevre ekosistemlerinin nasıl çalıştığını anlamaya yönelik çalışmalar yoğun olarak sürdürülmekte olup bu çalışmaların, insan baskılarındaki yoğunluk ve şekillerin çevresel ekosistemlere nasıl zarar verebileceği, ekosistemlerin buna nasıl tepki vereceği ve gelecekte nasıl evrilecekleri hakkında önemli ip uçları vermektedir. Önleyici tedbirler, sorunların zamanında tespiti ve bu sorunlara müdahalenin, ekosistem restorasyon çalışmalarını daha başarılı kılacağı ve hatta ihtiyacı azaltacağı aşikardır.

Bununla birlikte; bugünlerde yaşamakta olduğumuz deniz ekosisteminin verdiği olumsuz bir tepki olarak müsilaj (deniz salyası) patlamasını konuşmaktayız. Bu problemi neyin tetiklediği veya hangi faktörlerin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı deniz araştırmaları ve ekosistemi uzmanlarını bir araya getirerek bir eylem programını oluşturmak amacıyla çalışmalara başlamış durumdadır. Denizcilik faaliyetlerinden kıyı yapılaşmasına ve atıksu deşarjlarına kadar birçok uygulamada, tedbir ve yaptırımlarda eksikliklerin olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Çevresel ekosistemlerin, tedbirler ve restorasyona yönelik eylemlere ancak belli bir noktaya kadar olumlu cevap verebileceğini; bu noktanın aşılması durumunda tekrar eski, sağlıklı yapısına kavuşmasının zor olacağını belirtmemiz gerekiyor.

Çevre Vakfı olarak; bütün canlıların yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğine inanıyoruz. Modern zamanların tüketim anlayışının bu saygıyı ortadan kaldırdığı tasarruf kültürünün yeniden ve kuvvetle hatırlanması gerektiği ortadadır. Bu pervasız tutumun doğanın dengesini bozduğu, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma potansiyelini giderek azalttığı düşünülürse tasarruf kültürünün hayatımıza yeniden ve acilen alınmasının ne denli önemli olduğu  bir kez daha görülecektir.

Gelişmiş ülkelerin, çokuluslu firmalar yoluyla gelişmemiş/gelişmekte olan ülkelerin doğal alanlarını tahrip ettiği/kirlettiği halde, çeşitli çevre anlaşmalarını dayatarak ve bazı meşhur çevre oluşumları aracılığı ile bu ülkeler iktisadi/politik dar boğaza sokulmaktadır. Bunun yanında; doğal kaynaklar herhangi bir çevresel önlem alınmaksızın kullanılmakta ve ekosistem tahrip edilmektedir. Dengesiz politikalar ve uygulamalar sebebiyle fakirliğin hüküm sürdüğü ülkelerde meydana gelen çevre sorunlarından ise yine kaynakları sömürülen bu ülkeler sorumlu tutulmaktadır. Diğer taraftan; gelişmemiş/gelişmekte olan ülkelerdeki insanların doğal ve yaşanabilir bir çevrede yaşama hakları bir de savaşlarla yok edilmekte ve felaketlerin gelişmemiş oldukları için başlarına geldiği aldatmacası, gelişmiş ülkeler tarafından kendi suçlarını örtmek için perde olarak kullanılmaktadır.

Bütün bu sorunların çözümünde bireysel ve toplumsal farkındalığın her zamankinden daha çok çalışarak ortadan kaldırılması ve bu duruma karşı bilinçli bir mücadele verilmesi en önemli meselemiz olarak önümüzde durmaktadır. Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak; üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirerek çözümün bir parçası hatta başlangıç noktası olabileceğimize inanıyoruz. Bu sebeple, özelde ülkemizdeki genelde ise dünyadaki önemli çevre konularında sivil toplum kuruluşları olarak bir araya gelebilme yollarını bulmalı ve çevresel meseleleri “farklılıklarımız zenginliğimizdir” düşüncesini temel alarak konuşabilmeli ve tartışabilmeliyiz.

Buradan hareketle; Çevre Vakfı, bireylerin çevresel farkındalığını artırıcı faaliyetlerde bulunan dernek ve vakıfların bir araya gelerek, 5 Haziran Dünya Çevre Günü münasebetiyle, bilimsel etkinliklerin tertiplenmesini ve önemli çevre problemlerinin çözümleriyle birlikte tartışılmasını teklif etmektedir. Böylece; ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından karar vericilerin, üniversitelerin ve akademisyenlerin katılımıyla, STK-STK, STK-Kamu-Üniversiteler arasında mevcut durum analizleri, problemleri ve çözümleri bağlamında bir eş-güdüm ve sinerji yakalanmış olacaktır.

Bu bağlamda; Çevre Vakfı olarak sürdürülebilir çevre ve çevre ahlakının oluşturulması, toplum bilinci ve farkındalığının arttırılmasına yönelik faaliyetlerimize ara vermeden devam ettiğimizi belirtmek istiyoruz.  Bu çerçevede bilimsel çalışmaların desteklenmesi amacıyla 2019 yılında başlattığımız “Çevre Alanında En Başarılı Doktora Tezi Ödül Yarışması’nın bu yıl üçüncüsü gerçekleştirildi ve 2020 yılında hazırlanmış 3 doktora tezi ödüle layık görüldü (cevrevakfi.org.tr). TÜBİTAK ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin destekleri ve Çevre Vakfı, ÇEKUD (cekud.org.tr), Yıldız Teknik Üniversitesi ile Akademik Platform (http://academicperspective.org/tr/) organizasyonunda 5. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu 24-25 Eylül 2020 tarihinde başarıyla gerçekleştirildi. Sempozyumda insan-çevre bağlamında çevreye temas eden birçok disiplinlerde araştırmalar bilim çevreleriyle paylaşıldı ve çevreci STK’lar bir araya getirildi (Bildiriler Kitabı ve diğer bilgiler için http://www.i-sem.info/).

Hülasa; özelde ülkemizin genelde ise bütün dünyanın, gelişmemiş-azgelişmiş önceliği göz önünde bulundurularak bütün çevre sorunlarından, zafiyetlerinden, felaketlerinden, sorumsuzluk ve bilinçsizliğinden en hızlı ve yakın zamanda, en kalıcı ve kesin çözümlerle kurtulmasını temenni ediyor, Çevre Vakfı olarak gücümüz yettiğince bu çözümün etkin bir parçası olacağımızı bir kere daha ifade ediyoruz.

“Dünya Çevre Günü” çevrenin anlaşıldığı bir gün olsun.

ÇEVRE VAKFI
05 Haziran 2021